Tekirdağ’da yaşayan Sare-Tahsin Kayabaşı çiftinin 30 haftalıkken 1 kilo 300 gram doğan bebekleri Ayaz, yemek ve soluk borusuna baskı yapan şah damarındaki anormallikten kaynaklı kalp sıhhati sorunuyla dünyaya geldi.
Doğumdan daha sonra yeni doğan ağır bakımında hem erken doğan birebir vakitte kalp hastası olarak takip edilen Ayaz bebek, ameliyat için 35 gün boyunca ağır bakım ünitesinde nezaret altında tutuldu.
TENEFFÜS SORUNU ÇEKMEDEN NEFES ALABİLMEYE BAŞLADI
1 kilo 750 gram yüke ulaştığında ameliyata alınan Ayaz bebek, Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Murat Başaran ve grubu tarafınca gerçekleştirilen başarılı ameliyat daha sonrası olağan oda havasında teneffüs zahmeti çekmeden nefes alabilmeye ve annesi tarafınca beslenemeye başladı.
Sıkıntısız biçimde gelişmenini devam ettiren Ayaz bebek, büsbütün sıhhatine kavuştu. Şu an 38 haftalık ve 2 kilo 400 gram olan bebek, ailesiyle birlikte taburcu olmaya hazırlanıyor.
“DOĞDUĞUNDA 1.350 GRAMDI”
Ayaz’ın ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Murat Başaran, operasyonun hayli başarılı geçtiğini belirterek şu sözleri kullandı:
“Ayaz bebeğin aort damarında bir anormallik vardı. Bu da yemek ve soluk borusuna baskı yapıyordu. Bundan dolayı da Ayaz bebek, teneffüs makinesine bağlanmak durumunda kalmıştı. Yapılan ameliyatla bu anormalliği giderdik. Hastaneye gelir gelmez makineye bağlandı. Yeni doğan grubumuz aşikâr bir süre takip etti. Doğduğunda 1.350 gramdı, 1.750 grama kadar büyümesini bekledik. daha sonrasında ise ameliyatımızı gerçekleştirdik. Kilo alımına devam etti. Yeni doğan ekimiz bebeği makiniçin ayırdı ve şu an sıhhatine kavuşmuş durumda.”
“YENİ DOĞAN SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Yaşı ve kilosu küçük çocuklarda kalp-damar cerrahisi kadar yeni doğan devrindeki tedavi sürecinin de fazlaca değerli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Başaran, “Cerrahi olarak işimiz her ne kadar güç olsa da burada asıl büyük ehemmiyet yeni doğan ünitesinde. Zira bu stil hastaların ameliyatla birlikte işi büsbütün bitmiyor. Ameliyat tedavinin sırf bir kısmını içeriyor. sonrasındasındaki süreçte gerek beslenmesi gerek büyümesi gerekse de enfeksiyonla gayreti bakımından yeni doğan grubuna büyük iş düşüyor.” dedi.
“AYAZ OLAĞAN GELİŞİMİNE DEVAM EDECEK”
Minik Ayaz’ın ameliyat süreci ve sıhhat durumunu da kıymetlendiren Başaran, “Kalp rahatsızlığı olan birtakım çocuklarda aort damarının gelişmeninde kimi anormallikler yaşanıyor. Bu anormalliklere bağlı olarak çocuk doğduktan daha sonra yemek ve soluk borusuna baskı meydana geliyor. Bu anormallik o bölgede bir halka haline geliyor ve ameliyatla bu sorunu gideriyoruz. Ayaz’da bu sorun vardı. Ameliyatla bu sorunu çözdük. bu biçimdece çocuğun daha rahat beslenmesi ve nefes alması sağlanmış oldu. Teknik olarak fazlaca sıkıntı bir ameliyat değil. İleriki yaşlarında da bir badiresi olmayacaktır. Kilo aldı, teneffüs kasveti yok. Olağan gelişmenine devam edecek.” tabirlerini kullandı.
“ANNE KARNINDAYKEN TANISI KONMUŞ BİR HASTAYDI”
Ayaz’ın ameliyat öncesi ve daha sonrasındaki ağır bakım sürecini takip eden Yeni doğan Uzmanı Dr. Hayal Çolak, “Ayaz bebek anne karnındayken tanısı konmuş bir hastaydı. Anne karnındayken şah damarındaki anormallik biliniyordu. Dış bir merkezde doğumu gerçekleşen bebeğin naklini hastanemize aldık ve ağır bakım ünitemize yatırdık. 30 haftalık ve bin 350 gram olarak doğdu. Bebekte erken doğumun oluşturduğu riskler haricinde eşlik eden bir de önemli bir kalp hastalığı vardı. Biz bebeği yenidoğan ağır bakımında hem erken doğan bir hasta olarak tıpkı vakitte kalp hastası olarak takip ettik. Bebeğin bedeni artık ameliyat olma sinyalleri vermeye başladığında 35 günlük ve bin 750 gramken ameliyata hazırladık. Ameliyattan daha sonra birkaç gün teneffüs aygıtına bağlı kaldı. Bebeğimiz artık 38 haftalık, 2 bin 400 gram ve sıhhatine kavuştu.” biçiminde konuştu.
Ayaz bebeğin artık taburcu olmaya hazırladıklarını da tabir eden Dr. Düş Çolak, “Bebeğimizin genel durumu uygun. Prematüre bebekle ilgili birtakım riskler vardır. Göz hastalıkları da bunlardan biri. Bebekte bu durum da gelişti. Tedavisi ve takibi yapıldı. Anne ve bebek eğitimlerine, beslenme ve emzirme alıştırmaları başladık. Ayaz bebeğin genel durumu, olağan oda havasında stabil. Birkaç gün ortasında taburcu edeceğiz.” dedi.
“BEBEĞİM İÇİN ÇOK ENDİŞELENDİM”
Sıhhatine kavuşan bebeğinin taburcu olmasını heyecanla beklediklerini belirten genç anne Sare Kayabaşı ise, “Sıkıntılı bir hamilelik geçirdim. Kanamalarım oluştu. daha sonrasında bebeğimin kalbinde sorun olduğunu öğrendim. Kaygılarım vardı. Bebeğim için fazlaca endişelendim. Bizimle epey yeterli ilgilendiler. Bebeğim sıhhatine kavuştu. Hekimlerimize fazlaca teşekkür ediyoruz.” sözlerinde bulundu.
Doğumdan daha sonra yeni doğan ağır bakımında hem erken doğan birebir vakitte kalp hastası olarak takip edilen Ayaz bebek, ameliyat için 35 gün boyunca ağır bakım ünitesinde nezaret altında tutuldu.
TENEFFÜS SORUNU ÇEKMEDEN NEFES ALABİLMEYE BAŞLADI
1 kilo 750 gram yüke ulaştığında ameliyata alınan Ayaz bebek, Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Murat Başaran ve grubu tarafınca gerçekleştirilen başarılı ameliyat daha sonrası olağan oda havasında teneffüs zahmeti çekmeden nefes alabilmeye ve annesi tarafınca beslenemeye başladı.
Sıkıntısız biçimde gelişmenini devam ettiren Ayaz bebek, büsbütün sıhhatine kavuştu. Şu an 38 haftalık ve 2 kilo 400 gram olan bebek, ailesiyle birlikte taburcu olmaya hazırlanıyor.
“DOĞDUĞUNDA 1.350 GRAMDI”
Ayaz’ın ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Murat Başaran, operasyonun hayli başarılı geçtiğini belirterek şu sözleri kullandı:
“Ayaz bebeğin aort damarında bir anormallik vardı. Bu da yemek ve soluk borusuna baskı yapıyordu. Bundan dolayı da Ayaz bebek, teneffüs makinesine bağlanmak durumunda kalmıştı. Yapılan ameliyatla bu anormalliği giderdik. Hastaneye gelir gelmez makineye bağlandı. Yeni doğan grubumuz aşikâr bir süre takip etti. Doğduğunda 1.350 gramdı, 1.750 grama kadar büyümesini bekledik. daha sonrasında ise ameliyatımızı gerçekleştirdik. Kilo alımına devam etti. Yeni doğan ekimiz bebeği makiniçin ayırdı ve şu an sıhhatine kavuşmuş durumda.”
“YENİ DOĞAN SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Yaşı ve kilosu küçük çocuklarda kalp-damar cerrahisi kadar yeni doğan devrindeki tedavi sürecinin de fazlaca değerli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Başaran, “Cerrahi olarak işimiz her ne kadar güç olsa da burada asıl büyük ehemmiyet yeni doğan ünitesinde. Zira bu stil hastaların ameliyatla birlikte işi büsbütün bitmiyor. Ameliyat tedavinin sırf bir kısmını içeriyor. sonrasındasındaki süreçte gerek beslenmesi gerek büyümesi gerekse de enfeksiyonla gayreti bakımından yeni doğan grubuna büyük iş düşüyor.” dedi.
“AYAZ OLAĞAN GELİŞİMİNE DEVAM EDECEK”
Minik Ayaz’ın ameliyat süreci ve sıhhat durumunu da kıymetlendiren Başaran, “Kalp rahatsızlığı olan birtakım çocuklarda aort damarının gelişmeninde kimi anormallikler yaşanıyor. Bu anormalliklere bağlı olarak çocuk doğduktan daha sonra yemek ve soluk borusuna baskı meydana geliyor. Bu anormallik o bölgede bir halka haline geliyor ve ameliyatla bu sorunu gideriyoruz. Ayaz’da bu sorun vardı. Ameliyatla bu sorunu çözdük. bu biçimdece çocuğun daha rahat beslenmesi ve nefes alması sağlanmış oldu. Teknik olarak fazlaca sıkıntı bir ameliyat değil. İleriki yaşlarında da bir badiresi olmayacaktır. Kilo aldı, teneffüs kasveti yok. Olağan gelişmenine devam edecek.” tabirlerini kullandı.
“ANNE KARNINDAYKEN TANISI KONMUŞ BİR HASTAYDI”
Ayaz’ın ameliyat öncesi ve daha sonrasındaki ağır bakım sürecini takip eden Yeni doğan Uzmanı Dr. Hayal Çolak, “Ayaz bebek anne karnındayken tanısı konmuş bir hastaydı. Anne karnındayken şah damarındaki anormallik biliniyordu. Dış bir merkezde doğumu gerçekleşen bebeğin naklini hastanemize aldık ve ağır bakım ünitemize yatırdık. 30 haftalık ve bin 350 gram olarak doğdu. Bebekte erken doğumun oluşturduğu riskler haricinde eşlik eden bir de önemli bir kalp hastalığı vardı. Biz bebeği yenidoğan ağır bakımında hem erken doğan bir hasta olarak tıpkı vakitte kalp hastası olarak takip ettik. Bebeğin bedeni artık ameliyat olma sinyalleri vermeye başladığında 35 günlük ve bin 750 gramken ameliyata hazırladık. Ameliyattan daha sonra birkaç gün teneffüs aygıtına bağlı kaldı. Bebeğimiz artık 38 haftalık, 2 bin 400 gram ve sıhhatine kavuştu.” biçiminde konuştu.
Ayaz bebeğin artık taburcu olmaya hazırladıklarını da tabir eden Dr. Düş Çolak, “Bebeğimizin genel durumu uygun. Prematüre bebekle ilgili birtakım riskler vardır. Göz hastalıkları da bunlardan biri. Bebekte bu durum da gelişti. Tedavisi ve takibi yapıldı. Anne ve bebek eğitimlerine, beslenme ve emzirme alıştırmaları başladık. Ayaz bebeğin genel durumu, olağan oda havasında stabil. Birkaç gün ortasında taburcu edeceğiz.” dedi.
“BEBEĞİM İÇİN ÇOK ENDİŞELENDİM”
Sıhhatine kavuşan bebeğinin taburcu olmasını heyecanla beklediklerini belirten genç anne Sare Kayabaşı ise, “Sıkıntılı bir hamilelik geçirdim. Kanamalarım oluştu. daha sonrasında bebeğimin kalbinde sorun olduğunu öğrendim. Kaygılarım vardı. Bebeğim için fazlaca endişelendim. Bizimle epey yeterli ilgilendiler. Bebeğim sıhhatine kavuştu. Hekimlerimize fazlaca teşekkür ediyoruz.” sözlerinde bulundu.