Hudut krizi, bedenin ve ruhun gerilimli bir yükle baş etmeyi bıraktığı durumlarda kullanılan genel bir tabirdir. Benzeri bir durum, depresyon, anksiyete bozukluğu, kişilik bozukluğu ve öbürleri üzere çeşitli zihinsel bozuklukların yanı sıra çok kuvvetli ve duygusal olarak travmatik durumlarda da ortaya çıkabilir.
birebir vakitte, “sinir krizi” kavramı modası geçmiş olarak kabul edilir, artık tıp alanında bu terim kullanılmamatadır. Zira pek meçhuldür ve öbür bozuklukların yapısına dahil edilmiştir. Yaygın olarak hudut krizi olarak isimlendirilen şeyin belirtileri büyük ölçüde değişir.
Gerilim, hayatın her alanında yanımızdadır. Tıbbi manada gerilim, bedenin çeşitli çevresel faktörlere verdiği olağan reaksiyonların bir kombinasyonudur. Bu reaksiyonların sayesinde değişen dünyaya ahenk sağlıyoruz. Bedendeki tüm sistemler bu türlü çalışır.
SAKİN KALMAK İÇİN 5 İPUCU
Gerilim, muhakkak bir yere kadar yeterli olsa da daima hale geldiğinde genel sıhhati ve ömür kalitesini olumsuz tarafta tesirler. Halihazırda ortasında bulunduğunuz sıkıntı vakit içinderı tesirli usullerle yönetebilmek pek kıymetlidir.
İşte güç vakit içinderda sakin kalabilmek için uzman ipuçları.
Aranızı Koruyun
Herkes vakit zaman gerilimli sohbetlere girmek zorunda kalır. Bu üzere durumlarda uzmanlar, arayı muhafazayı tavsiye ediyor: Konuşma sizi bunaltmaya başlarsa, aranızdaki arayı artırmayı yahut kendi hislerinize odaklanmanıza müsaade veren daha farklı, daha kapalı bir konum almayı deneyin. Muhataba hayli yakın oturarak kendinize ziyan verebilirsiniz. Karşınızdaki şahısla aralıklı oturun bu, hislerde boğulmamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıyeten, uzağa bakabilirsiniz. Gözlerimizi öbür tarafa çevirerek, hatta gözlerimizi indirerek, dikkati konuşmacıdan kendimize kaydırdığımızı açıkça ortaya koyabilirsiniz.
Söylenenleri düşünmek için birkaç dakikaya gereksiniminiz var ise, karşınızdakinden kibarca duraklamasını ve birkaç dakika sessiz kalmasını isteyin: Tempoyu biraz yavaşlatmaya çalışın.
Hislerinizi Tahlil Edin
Hisler direkt denetim edilemez, lakin fikirlerin sayesinde onları etkileyebilmek mümkündür. Öfke yahut endişenin üstesinden geldiğinizi hissediyorsanız, hissinizi tahlil edin. Bir kişi hislere boğulduğunda, gerçekleri devreye sokmak sıkıntı olabilir. Birden fazla vakit hislerden sıyrılmak imkansızdır. Ve şüphesiz, his ve niyetlere yenik düşmek daha kolaydır. Kendinizi onlardan uzaklaştırmak için gücünüzü toplamanız, hislerinizi tahlil etmeniz ve olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmanız gerekir.
Bir kağıt alın ve öfke yahut dehşetin sebebini detaylı olarak yazmaya çalışın: Bu yazıyı bitirdiğinizde, muhtemelen biraz sakinleşmiş olacaksınız.
Endişenizi Tanıyın
Herkes dehşet yaşar fakat kimse endişeden ölmez (zayıf bir kalbiniz var ise kaygıdan ölebilirsiniz). Uzmanlar, fizyolojik duyumlara alışmak için bu hisle tanışmanızı ve inançlı şartlarda incelemenizi öneriyor. Bedeninizin endişeye nasıl reaksiyon verdiğini bilmek, onunla başa çıkmanızı kolaylaştıracaktır.
Bir akrabanızla konuşmadan yahut yalnızca dışarı çıkmadan evvel nefesinizi tuttuğunuzu ve başınızın döndüğünü fark edebilirsiniz. Ekseriyetle ‘korku korkusu’, endişenin kendisinden daha berbattır. Kaygınızdan ne bekleyeceğinizi bilmek, meselenizi büyük ölçüde azaltacaktır. Kaygı düzeyini on puanlık bir ölçekte derecelendirmeye çalışın. Endişeniz tahlil edilemeyecek kadar kuvvetliyse, kendi vücudunuza odaklanmayı deneyin. Bedeninize odaklanın, nefesinizi denetim edin ve biraz yürüyüş yapmaya çalışın.
Endişenizi Sonuna Kadar Düşünün ve Bir B Planı Geliştirin
Öteki bir yol, korktuğunuz şeyi görselleştirmek ve rahatlayabilmek için durumu sonuna kadar düşünmektir. Uzmanlar, ne kadar korkutucu olursa olsun cevaplamaya çalışmanız gereken sorular olduğunu söylüyorlar:
– Her şey mümkün en berbat sonuçta ne kadar berbata gidecek?
– Ne kadar sürecek?
– Nasıl yapacaksınız?
– Hayatta kalacak mısınız?
– En makûs durumdan bile faydalanabilir misiniz?
Her ihtimale karşı bir yedek plan düşünmek akla yatkın olacaktır. Durum epeyce kötüleştiğinde B planına geçebilirsiniz. Bir B planı ve tahminen de C ve D planı geliştirmek, bir felaket durumunda tahliye ve acil çıkış planı yapmak üzeredir. Bu size inanç verecek akla yatkın bir harekettir.
Yatmak İçin Çabuk Etmeyin
Çok heyecanlandıktan daha sonra bir çöküş hissetmeniz olasıdır. Birinci isteğiniz yatmak ve mümkün olduğunca uzun mühlet uyumak olacaktır. Fakat hislerin çok yaşandığı durumlarda uykuya dalmak güç olur ve uyku rahatlama getirmez.
Yürümek yahut paklık yapmak üzere ağır olmayan bir aktivite dikkatinizin dağılmasına yardımcı olacaktır. Günlük tutuyorsanız buna vakit ayırın, uykudan epeyce daha faydalı olacaktır.
SAKİNKLEŞTİRİCİ 5 ÇAY
Gerilimin artması ve daima olması halinde sindirim, hudut sistemi, teneffüs, kalp ve damar ve bağışıklık sistemi etkilenir, genel sıhhat bozulur. Bu üzere durumlarda çaylar en yeterli yardımcılarınızdan biri olabilir.
Nane Çayı
Nane çayı yatmadan evvel bedeni sakinleştirir ve daha kolay uykuya dalmanıza yardımcı olur. Gerilimden kaynaklanan baş ağrılarını ve mide rahatsızlıklarını azaltır. Nane ilaç, kozmetik ve besin sanayilerinde kullanılır.
Papatya Çayı
Sık sık gerilim altındaysanız, papatyanın harika tesirlerine dönmenin tam vakti. Bu bitki uzun vakittir rahatlatıcı, sakinleştirici bir eser olarak biliniyor. Papatya, anksiyete ilaçlarıyla beynin tıpkı kısımlarını etkileyen hususlar içerir.
Lavanta Çayı
Lavanta epey yatıştırıcı bir tesire sahiptir ve aromaterapide epey popülerdir. Eski çağlardan beri sakinleştirici olarak kullanılmaktadır. Lavanta çayı doğal bir yatıştırıcı olarak bilinir. Bir iki çay kaşığı kuru lavanta çiçeği kullanarak çay yapabilirsiniz.
Kedi Otu Çayı
Bitkinin ortasındaki etkin hususlar sakinleştirici tesire sahiptir ve gerilim, keder, endişe ve tasayı hafifçeletmeye yardımcı olacak son derece değerli doğal bir devadır.
Ihlamur Çayı
Ihlamur, sakinleştirici tesiri olduğu için doğal bir yatıştırıcı olarak bilinir. Ihlamur sonluluk, baş ağrısı ve uykusuzluğa karşı yardımcı olur. Gebeyseniz tüketmedilk evvel bir doktora danışın.
birebir vakitte, “sinir krizi” kavramı modası geçmiş olarak kabul edilir, artık tıp alanında bu terim kullanılmamatadır. Zira pek meçhuldür ve öbür bozuklukların yapısına dahil edilmiştir. Yaygın olarak hudut krizi olarak isimlendirilen şeyin belirtileri büyük ölçüde değişir.
Gerilim, hayatın her alanında yanımızdadır. Tıbbi manada gerilim, bedenin çeşitli çevresel faktörlere verdiği olağan reaksiyonların bir kombinasyonudur. Bu reaksiyonların sayesinde değişen dünyaya ahenk sağlıyoruz. Bedendeki tüm sistemler bu türlü çalışır.
SAKİN KALMAK İÇİN 5 İPUCU
Gerilim, muhakkak bir yere kadar yeterli olsa da daima hale geldiğinde genel sıhhati ve ömür kalitesini olumsuz tarafta tesirler. Halihazırda ortasında bulunduğunuz sıkıntı vakit içinderı tesirli usullerle yönetebilmek pek kıymetlidir.
İşte güç vakit içinderda sakin kalabilmek için uzman ipuçları.
Aranızı Koruyun
Herkes vakit zaman gerilimli sohbetlere girmek zorunda kalır. Bu üzere durumlarda uzmanlar, arayı muhafazayı tavsiye ediyor: Konuşma sizi bunaltmaya başlarsa, aranızdaki arayı artırmayı yahut kendi hislerinize odaklanmanıza müsaade veren daha farklı, daha kapalı bir konum almayı deneyin. Muhataba hayli yakın oturarak kendinize ziyan verebilirsiniz. Karşınızdaki şahısla aralıklı oturun bu, hislerde boğulmamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıyeten, uzağa bakabilirsiniz. Gözlerimizi öbür tarafa çevirerek, hatta gözlerimizi indirerek, dikkati konuşmacıdan kendimize kaydırdığımızı açıkça ortaya koyabilirsiniz.
Söylenenleri düşünmek için birkaç dakikaya gereksiniminiz var ise, karşınızdakinden kibarca duraklamasını ve birkaç dakika sessiz kalmasını isteyin: Tempoyu biraz yavaşlatmaya çalışın.
Hislerinizi Tahlil Edin
Hisler direkt denetim edilemez, lakin fikirlerin sayesinde onları etkileyebilmek mümkündür. Öfke yahut endişenin üstesinden geldiğinizi hissediyorsanız, hissinizi tahlil edin. Bir kişi hislere boğulduğunda, gerçekleri devreye sokmak sıkıntı olabilir. Birden fazla vakit hislerden sıyrılmak imkansızdır. Ve şüphesiz, his ve niyetlere yenik düşmek daha kolaydır. Kendinizi onlardan uzaklaştırmak için gücünüzü toplamanız, hislerinizi tahlil etmeniz ve olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmanız gerekir.
Bir kağıt alın ve öfke yahut dehşetin sebebini detaylı olarak yazmaya çalışın: Bu yazıyı bitirdiğinizde, muhtemelen biraz sakinleşmiş olacaksınız.
Endişenizi Tanıyın
Herkes dehşet yaşar fakat kimse endişeden ölmez (zayıf bir kalbiniz var ise kaygıdan ölebilirsiniz). Uzmanlar, fizyolojik duyumlara alışmak için bu hisle tanışmanızı ve inançlı şartlarda incelemenizi öneriyor. Bedeninizin endişeye nasıl reaksiyon verdiğini bilmek, onunla başa çıkmanızı kolaylaştıracaktır.
Bir akrabanızla konuşmadan yahut yalnızca dışarı çıkmadan evvel nefesinizi tuttuğunuzu ve başınızın döndüğünü fark edebilirsiniz. Ekseriyetle ‘korku korkusu’, endişenin kendisinden daha berbattır. Kaygınızdan ne bekleyeceğinizi bilmek, meselenizi büyük ölçüde azaltacaktır. Kaygı düzeyini on puanlık bir ölçekte derecelendirmeye çalışın. Endişeniz tahlil edilemeyecek kadar kuvvetliyse, kendi vücudunuza odaklanmayı deneyin. Bedeninize odaklanın, nefesinizi denetim edin ve biraz yürüyüş yapmaya çalışın.
Endişenizi Sonuna Kadar Düşünün ve Bir B Planı Geliştirin
Öteki bir yol, korktuğunuz şeyi görselleştirmek ve rahatlayabilmek için durumu sonuna kadar düşünmektir. Uzmanlar, ne kadar korkutucu olursa olsun cevaplamaya çalışmanız gereken sorular olduğunu söylüyorlar:
– Her şey mümkün en berbat sonuçta ne kadar berbata gidecek?
– Ne kadar sürecek?
– Nasıl yapacaksınız?
– Hayatta kalacak mısınız?
– En makûs durumdan bile faydalanabilir misiniz?
Her ihtimale karşı bir yedek plan düşünmek akla yatkın olacaktır. Durum epeyce kötüleştiğinde B planına geçebilirsiniz. Bir B planı ve tahminen de C ve D planı geliştirmek, bir felaket durumunda tahliye ve acil çıkış planı yapmak üzeredir. Bu size inanç verecek akla yatkın bir harekettir.
Yatmak İçin Çabuk Etmeyin
Çok heyecanlandıktan daha sonra bir çöküş hissetmeniz olasıdır. Birinci isteğiniz yatmak ve mümkün olduğunca uzun mühlet uyumak olacaktır. Fakat hislerin çok yaşandığı durumlarda uykuya dalmak güç olur ve uyku rahatlama getirmez.
Yürümek yahut paklık yapmak üzere ağır olmayan bir aktivite dikkatinizin dağılmasına yardımcı olacaktır. Günlük tutuyorsanız buna vakit ayırın, uykudan epeyce daha faydalı olacaktır.
SAKİNKLEŞTİRİCİ 5 ÇAY
Gerilimin artması ve daima olması halinde sindirim, hudut sistemi, teneffüs, kalp ve damar ve bağışıklık sistemi etkilenir, genel sıhhat bozulur. Bu üzere durumlarda çaylar en yeterli yardımcılarınızdan biri olabilir.
Nane Çayı
Nane çayı yatmadan evvel bedeni sakinleştirir ve daha kolay uykuya dalmanıza yardımcı olur. Gerilimden kaynaklanan baş ağrılarını ve mide rahatsızlıklarını azaltır. Nane ilaç, kozmetik ve besin sanayilerinde kullanılır.
Papatya Çayı
Sık sık gerilim altındaysanız, papatyanın harika tesirlerine dönmenin tam vakti. Bu bitki uzun vakittir rahatlatıcı, sakinleştirici bir eser olarak biliniyor. Papatya, anksiyete ilaçlarıyla beynin tıpkı kısımlarını etkileyen hususlar içerir.
Lavanta Çayı
Lavanta epey yatıştırıcı bir tesire sahiptir ve aromaterapide epey popülerdir. Eski çağlardan beri sakinleştirici olarak kullanılmaktadır. Lavanta çayı doğal bir yatıştırıcı olarak bilinir. Bir iki çay kaşığı kuru lavanta çiçeği kullanarak çay yapabilirsiniz.
Kedi Otu Çayı
Bitkinin ortasındaki etkin hususlar sakinleştirici tesire sahiptir ve gerilim, keder, endişe ve tasayı hafifçeletmeye yardımcı olacak son derece değerli doğal bir devadır.
Ihlamur Çayı
Ihlamur, sakinleştirici tesiri olduğu için doğal bir yatıştırıcı olarak bilinir. Ihlamur sonluluk, baş ağrısı ve uykusuzluğa karşı yardımcı olur. Gebeyseniz tüketmedilk evvel bir doktora danışın.