Yapılan araştırmalar, ağır seviyede iş gerilimi yaşayanlarda ruhsal meselelerin daha sık görüldüğünü oraya koyuyor…
Günlük hayatın oluşturduğu dert ve gerilim, iş ve özel hayat içindeki dengesizlikler ve çocuk bakımı derken kendini tükenmiş hissedenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Gerilimin, kişinin bedensel ve ruhsal sonlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Toplumsal Bilimler Fakültesi, Psikoloji Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, bu yüzden gerilimin birfazlaca farklı fizikî ve ruhsal belirti gösterebileceğine de dikkat çekti.
“ÖNEMLİ PROBLEMLERİN BAŞINDA TÜKENMİŞLİK GELMEKTE”
Ayrıyeten çalışma ortamındaki gerilimin yapılan işin kalitesini de düşürdüğünü aktaran Dr. Öğr. Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, kelamlarına şöyle devam etti:
“Yapılan araştırmalar ağır seviyede iş gerilimi yaşayan bireylerde ruhsal meselelerin daha sık görüldüğünü göstermektedir. İş geriliminin niye olduğu değerli sıkıntıların başında tükenmişlik gelmekte.
Tükenmişlik, bireylerde ağır iş gerilimi kararı ortaya çıkan, duygusal ve davranışsal alanda yaşanan sorunlardır. Tükenmişlik yaşayan bireylerde işe gitmede isteksizlik, halsizlik, gücün azalması üzere duygusal, işe geç kalma, işe gitmeme, yapılan işi önemsememe, çalışma arkadaşları ve/veya hizmet verilen şahıslara karşı olumsuz tavır sergileme üzere davranışsal sıkıntılar gözlenmektedir.”
“ÇALIŞMA ORTAMINDAKİ GERİLİM, YAPILAN İŞİN KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”
Çalışma ortamındaki işin kendisinden, iş veren yahut kurumdan kaynaklanan biroldukca faktörden dolayı çalışanların gerilim düzeyinin etkilendiğini de söyleyen Gürbüz, “Yoğun gerilime maruz kalmak kusur yapma ve kaza riskini artırıyor. Çalışanlarda işe gitmekte isteksizlik, işten ayrılışlarda artma ve yapılan işin kalitesinde azalmaya niye oluyor. İş gerilimine bağlı yaşanan meselelerin ise kurumlarda mali açıdan büyük kayıplar meydana gelmesine yol açabileceği de tespit edilmiştir.” diye konuştu.
“ETKİLİ GERİLİM İDARESİ İÇİN PSİKOEĞİTİMLER DÜZENLENEBİLİR”
Her bir kurumun, kendi ortasındaki tertip ve işleyişin çalışanlar üstündeki tesirlerini araştırması gerektiğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Gürbüz, bu doğrultuda muhakkak aralıklarla çalışanların gerilim kaynaklarının ve gerilim seviyelerinin tahlil edilerek iyileştirilmelerin yapılması gerektiğini belirterek kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Kurum ortasında şahıslar ortası ilgilerin güzelleştirilmesi ve çalışanların gerilimle tesirli biçimde başa çıkma maharetlerinin geliştirilmesi ismine, kurum çalışanlarına yönelik tesirli gerilim idaresi, irtibat ve öfke idaresi üzere alanlarda psikoeğitimler düzenlenmesi de ayrıyeten iş geriliminin yenme konusunda çok değerli.”
Günlük hayatın oluşturduğu dert ve gerilim, iş ve özel hayat içindeki dengesizlikler ve çocuk bakımı derken kendini tükenmiş hissedenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Gerilimin, kişinin bedensel ve ruhsal sonlarının tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıktığını söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Toplumsal Bilimler Fakültesi, Psikoloji Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, bu yüzden gerilimin birfazlaca farklı fizikî ve ruhsal belirti gösterebileceğine de dikkat çekti.
“ÖNEMLİ PROBLEMLERİN BAŞINDA TÜKENMİŞLİK GELMEKTE”
Ayrıyeten çalışma ortamındaki gerilimin yapılan işin kalitesini de düşürdüğünü aktaran Dr. Öğr. Üyesi Filiz Şükrü Gürbüz, kelamlarına şöyle devam etti:
“Yapılan araştırmalar ağır seviyede iş gerilimi yaşayan bireylerde ruhsal meselelerin daha sık görüldüğünü göstermektedir. İş geriliminin niye olduğu değerli sıkıntıların başında tükenmişlik gelmekte.
Tükenmişlik, bireylerde ağır iş gerilimi kararı ortaya çıkan, duygusal ve davranışsal alanda yaşanan sorunlardır. Tükenmişlik yaşayan bireylerde işe gitmede isteksizlik, halsizlik, gücün azalması üzere duygusal, işe geç kalma, işe gitmeme, yapılan işi önemsememe, çalışma arkadaşları ve/veya hizmet verilen şahıslara karşı olumsuz tavır sergileme üzere davranışsal sıkıntılar gözlenmektedir.”
“ÇALIŞMA ORTAMINDAKİ GERİLİM, YAPILAN İŞİN KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR”
Çalışma ortamındaki işin kendisinden, iş veren yahut kurumdan kaynaklanan biroldukca faktörden dolayı çalışanların gerilim düzeyinin etkilendiğini de söyleyen Gürbüz, “Yoğun gerilime maruz kalmak kusur yapma ve kaza riskini artırıyor. Çalışanlarda işe gitmekte isteksizlik, işten ayrılışlarda artma ve yapılan işin kalitesinde azalmaya niye oluyor. İş gerilimine bağlı yaşanan meselelerin ise kurumlarda mali açıdan büyük kayıplar meydana gelmesine yol açabileceği de tespit edilmiştir.” diye konuştu.
“ETKİLİ GERİLİM İDARESİ İÇİN PSİKOEĞİTİMLER DÜZENLENEBİLİR”
Her bir kurumun, kendi ortasındaki tertip ve işleyişin çalışanlar üstündeki tesirlerini araştırması gerektiğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Gürbüz, bu doğrultuda muhakkak aralıklarla çalışanların gerilim kaynaklarının ve gerilim seviyelerinin tahlil edilerek iyileştirilmelerin yapılması gerektiğini belirterek kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Kurum ortasında şahıslar ortası ilgilerin güzelleştirilmesi ve çalışanların gerilimle tesirli biçimde başa çıkma maharetlerinin geliştirilmesi ismine, kurum çalışanlarına yönelik tesirli gerilim idaresi, irtibat ve öfke idaresi üzere alanlarda psikoeğitimler düzenlenmesi de ayrıyeten iş geriliminin yenme konusunda çok değerli.”