’45’in Ruhu’ İncelemesi: İşte Millileştirme Geliyor

Shib

Global Mod
Global Mod
’45’in Ruhu, alışılagelmedik bir şekilde, Britanya işçi sınıfının yorulmak bilmez günlükleri (“Kes”, “Üzgünüm Seni Özledik”) genellikle drama olan Ken Loach’un bir belgeselidir.

Yeni de değil. Belgesel prömiyerini 2013 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde yaptı ve kısa bir süre sonra İngiltere’de gösterime girdi. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlandı, her zaman alakalı ama biraz tarihli. Bu filmde röportaj yapılanlar, hor gördükleri Tories’in bugün hala iktidarda olacağını bilmiyorlardı. (2016 Brexit oylaması -aslında Avrupa Birliği’nden herhangi bir şekilde bahsediliyor- yokluğuyla da dikkat çekiyor.)


Filmin ana fikri, İngiltere’nin 2. Dünya Savaşı’ndan ve İşçi Partisi lideri Clement Attlee’nin sözde sosyalist bir gündemle Başbakan olduğu 1945 genel seçimlerinden sonra ender bir fırsat anına ulaştığıdır. Loach, İngiltere’nin sağlık, ulaşım ve kömür madenlerinin millileştirilmesini özetliyor. Değişiklikleri hatırlayan İngilizler, bu değişikliklerin ve kaliteli konut için yeni planların hayatlarını neredeyse her yerde nasıl iyileştirdiğine dair hikayeler anlatıyor (ancak mayınlarla ilgili kaçırılan bazı fırsatlardan bahsediliyor). ’45’in Ruhu daha sonra Muhafazakar Başbakan Margaret Thatcher ve haleflerinin bu politikayı nasıl tersine çevirdiğini göstermek için yanıp sönüyor.


Yakın tarihli kurgusal çalışmalarının çoğunda olduğu gibi (Altın Palmiye ödüllü I, Daniel Blake dahil), Loach karşı argümanları büyük ölçüde görmezden gelir. Onun politikalarına sempati duyan izleyiciler bile gözlerini devirebilir çünkü film, maliyetlerin özelleştirmenin verimsizliğiyle ilgili olduğu durumlar dışında, tavizleri ve fiyat etiketlerini nadiren kabul eder. Burada güçlü bir tarihsel argümanın yapılması gerekiyor, ancak bu, sadece kanaat ifade etmekle kalmayıp nüanslarla uğraşmayı gerektiriyor.

45 ruhu
Oylanmamış. Süre: 1 saat 34 dakika. Tiyatrolarda.
 
Üst